Maxam Holding ile ilgili dolandırıcılıĞı!

Merkezi İsviçre’de olduğu, web sitesindeki adreste faaliyet gösterdiğini yazan ve farklı sektörlerden alt şirketlere sahip olduğu izlenimi yaratan şirket ile ilgili ciddi iddialar söz konusu.

Daha önceleri adı, Acun medyayı satın alıyor, Osmanlı İmparatorluğu’nun 34’üncü padişahı II. Abdülhamid Han’ın tahtını büyük paralara satın aldı diye basında yer almıştı.

50’YE YAKIN FİRMA İLE SÖZLEŞME YAPILMIŞ

Maxam Holding’in web sitesinde yönetim kurulu başkanı olarak görünen Mahmut Karakeçili ve İstanbul’daki emlak danışmanı olarak bilinen Selahattin Aydoğan aracılığıyla, Türkiye’nin önde gelen turizm ve inşaat şirketlerinin otellerini ve büyük yapılarını satın alıyormuş gibi davranıp 50 ye yakın dev şirket ile ıslak imzalı sözleşmeler hazırlatmışlar.

Sözleşmeler imzalanıp taraflara gönderildikten sonra 9 ay gibi bir süre geçmesine rağmen hiç bir sonucun alınamadığı ve tüm şirketlerin oyalanarak kandırıldığı iddia ediliyor.

Maxam Holding tarafından Türkiye’deki şirket yetkililerine sürekli paranız yolda, para Türkiye bankalarına gelmek üzere, bankadan onay bekliyoruz ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası paramızı ülkeye sokmakta zorluk çıkartıyor diyerek oyalandığı iddia ediliyor. Bunlarda kanıtları diyerek bir takım sahte olduğu anlaşılan belgeler sunarak birçok büyük şirketin iş düzeninin bozulmasına ve büyük zaman kayıplarına neden olduğu ifade ediliyor.

Büyük bir holding gibi görünmeye çalışan Maxam Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı gibi görünen Mahmut Karakeçili ile ilgili iddialar bitmek bilmiyor.

TUTARLARIN 2 MİLYAR DOLAR OLDUĞU İDDİA EDİLİYOR

Dev şirketler ile yapılmış olan 50 ye yakın sözleşmenin 2 milyar dolara yakın olduğu tahmin ediliyor.

Akıllara gelen soru şu; bu şirketler ile yapılan sözleşmeler ile uluslararası boyutta bir dolandırıcılık mı planlandı?

Şirket yöneticileri böyle bir zaman kaybını yaşamak, gelen ve gelebilecek başka fırsatlara yönelmemek ve bu fırsatları değerlendirmemek tüm şirketler için büyük kayıp olduğu ifade ediliyor.

En önemlisi bu sözleşmelerin tüm ülkeler özelinde ticaret elçiliklerinin haberdar edilip iptalinin yapılması gerekmektedir.

Bazı şirketler ileriki süreçlerde sözleşmelere atmış oldukları imzalar karşısında çok zor durumda kalabileceklerini düşünülüyor ve bir sürü dava ve sahtekarlığa şirketlerinin adı karışacağı konusunda endişe duyuluyor.

Yetkili mercilerin konu İle ilgili harekete geçmesi bekleniyor.